Halkın Partisi (HP) Çalışma Yaşamı Komitesi, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nda gündeme gelen değişiklik ile, “iş kazası ve yaralanmalarında işverenlerin sorumluluğunun ortadan kaldırılmaya çalışıldığını” savundu.
Halkın Partisi (HP) Çalışma Yaşamı Komitesi, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nda gündeme gelen değişiklik ile, “iş kazası ve yaralanmalarında işverenlerin sorumluluğunun ortadan kaldırılmaya çalışıldığını” savundu.
HP Çalışma Yaşamı Komitesi, iş yeri sağlığı, güvenlik önlemleri gibi konuların işverenlerin yükümlülüğü olduğunu ve bunun değiştirilmek istendiğini ileri sürerek, yasa değişikliği önerisinin derhal geri çekilmesi çağrısında bulundu.
HP Çalışma Yaşamı Komitesi'nden yazılı açıklamada, UBP Milletvekili Hasan Küçük’ün 6 Ekim 2025 tarihinde Cumhuriyet Meclisi Başkanlığına 35/2008 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nda yasa değişiklik önergesi verdiği Cumhuriyet Meclisi’nin web sitesinde yayınlanarak halkın bilgisine getirildiği hatırlatıldı.
Açıklamada, iş yeri sağlığı, güvenlik önlemleri gibi konuların işverenlerin yükümlülüğü olduğu vurgulanarak, “İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nda yapılmak istenen yasa değişikliği ile olası iş kazalarında işverenin tüzel kişi yani şirket olması durumunda ilgili direktör veya direktörlerin sorumlu tutulmaması amaçlanmaktadır. Oysa ki tüzel kişiliklerin yani şirketlerin yönetiminden sorumlu olanlar direktörlerdir. Yapılması istenilen değişiklikle çalışan emekçiler mağdur olacağı aşikar olmakla birlikte yasa değişikliği derhal geri çekilmelidir” ifadelerine yer verildi.
Ülkede birçok sektörde, özelikle de inşaatlarda güvenlik önlemlerinin olmadığı ileri sürülen açıklamada, “İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili önlemlerin alınması ile ilgili malzemeleri, kişisel koruyucu ve donanımları tedarik etmek ve kullanılmasını sağlamak, çalışanların yaptığı işle ilgili eğitim verilmesi, risk değerlendirmesi yaptırmak işverenlerin sorumluluğundadır. Tüzel kişiliklerde yasal yükümlülüklerin yerine getirilmemesinden dolayı meydana gelebilecek her türlü iş kazasından şirket direktörü/direktörleri sorumlu tutulmaması mümkün değildir” görüşü savunuldu.