Kıbrıs Türk Veteriner Hekimler Birliği: 'Halkın et ve süt tüketmesinde risk yok'

Kıbrıs Türk Veteriner Hekimler Birliği, 2025 yılı Ocak ayında Avrupa’da bazı ülkelerde görülen ve yıl ortasından bugüne kadar Türkiye’de ağır ekonomik zarara yol açan şap hastalığının, Veteriner Dairesine gelen ihbar sonucu Boğaziçi köyünde tespit edildiğini duyurdu.



Birlik tarafından yapılan açıklamada, şap hastalığının çift tırnaklı hayvanların akut seyirli, çok bulaşıcı ve hızlı yayılıma sahip viral bir enfeksiyonu olduğu belirtilerek, hastalığın hassas hayvan topluluklarında bulaşma oranının yüzde 100’e kadar ulaşabildiği ifade edildi. Bu nedenle hastalığın ekonomik açıdan büyük önem taşıdığı vurgulandı.

Açıklamada, hastalık etkeni olan virüsün ısıya dayanıksız olduğu, ancak düşük derecelerde ve ani donma-çözülmelere karşı oldukça dayanıklı olduğu kaydedildi. Virüsün hayvan yapağısında, deri üzerinde, balyada, yem tanelerinde ve toprakta 25 haftaya kadar değişken sürelerde bulaşıcılığını koruyabildiği belirtildi.

Şap hastalığının en önemli yayılma yolunun solunum sistemi olduğu aktarılan açıklamada, enfekte veya kuluçka dönemindeki hayvanların solunum, deri, ağız ve burun akıntısı, süt ve sperma yoluyla virüsü yaydığı kaydedildi. Hastalığın ayrıca hayvan ürünleri, araç ve aletler, insanlar, yabani hayvanlar, kuşlar, rüzgâr ve nakil araçlarıyla da bulaşabildiği ifade edildi.

Büyükbaş hayvanlarda hastalığın ilk klinik bulgularının ateş, iştahsızlık, depresyon ve süt veriminde düşüş olduğu belirtilirken, ilerleyen süreçte ağız, burun, meme ve ayaklarda veziküler lezyonların oluştuğu aktarıldı. Koyun ve keçilerde ise hastalığın daha hafif seyrettiği, genellikle topallıkla kendini gösterdiği ve ekonomik kayıpların sığırlara kıyasla daha düşük olduğu ifade edildi.

Açıklamada, şap hastalığında ölüm oranının düşük olmakla birlikte, özellikle genç hayvanlarda ölümle sonuçlanabilen miyokarditis olgularının görülebildiği vurgulandı. Hastalığın et ve süt veriminde hızlı düşüşe yol açarak ciddi ekonomik kayıplara neden olduğuna dikkat çekildi.

Kesin tanının klinik bulguların değerlendirilmesi ile birlikte virolojik ve serolojik testlerle konulduğu belirtilen açıklamada, Veteriner Dairesi personelinin şüpheli vakaya giderek klinik muayene ve numune alma işlemlerini gerçekleştirdiği, veteriner dairesi viroloji laboratuvarının ise 5 saat içinde şap hastalığı teşhisini koyduğu bildirildi.

Hastalığın teşhis edilmesinin ardından geçen ilk 24 saat içinde Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde, Kıbrıs Türk Veteriner Hekimler Birliği yönetim kurulu üyeleri, resmi ve serbest veteriner hekimler ile uzman veteriner hekim danışmanların katılımıyla değerlendirme yapıldığı kaydedildi. Bu değerlendirme sonucunda karantina, aşılama, dezenfeksiyon, biyogüvenlik önlemleri, hayvan kesimleri ile hayvan hareketlerinin kontrol ve kısıtlanmasına yönelik tüm önlemlerin alınmasına karar verildiği ifade edildi.

Birlik, ilerleyen süreçte Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ile Veteriner Dairesi tarafından alınan önlemlere; veteriner hekimlerin, hayvancılık işletmesi sahipleri ve çalışanlarının, canlı hayvan taşıyıcılarının, süt ve yem taşıyan kişilerin, belediye ve resmi kurumların dezenfeksiyon personelinin titizlikle uyması gerektiğini vurguladı.

Açıklamada, ülkede alınan ve alınması gereken önlemler de sıralandı. Buna göre, hastalık çıkan işletmenin bulunduğu köyden damızlık ve kasaplık canlı hayvan hareketlerinin durdurulduğu, ülke genelinde büyükbaş ve küçükbaş damızlık hayvan hareketlerinin en az bir ay süreyle durdurulması gerektiği ifade edildi. Kasaplık hayvanların yalnızca işletmeden mezbahaya doğrudan taşınması, mezbahalar ve hayvancılık işletmeleri girişlerinde dezenfeksiyon istasyonları kurulması gerektiği belirtildi.

Yem fabrikaları ve süt ürünü üretim tesislerine giren-çıkan tüm araçların dezenfekte edilmesi, işletmelere gereksiz insan giriş çıkışlarının engellenmesi, trafik denetimlerinin artırılması ve kurallara uymayanlara idari yaptırım uygulanması gerektiği kaydedildi.

Şüpheli durumlarda vakit kaybetmeden ilgili Kaza Veteriner Dairesine bilgi verilmesi gerektiği belirtilen açıklamada, ölen hayvanların çevre ve insan sağlığını tehlikeye atmayacak şekilde bertaraf edilmesi için belediyelere başvurulması istendi. Ruhsatsız ve hijyenik olmayan koşullarda kesim yapılan mezbahaların kapatılması, sütlerin 72 derecede 15 saniye pastörize edilmesi ve aşılama prosedürlerine eksiksiz uyulması gerektiği de vurgulandı.

Açıklamanın sonunda, halkın paniğe sürükleyici haber ve paylaşımlara itibar etmemesi, yetkili resmi makamlar ile Kıbrıs Türk Veteriner Hekimler Birliği’nin duyurularını dikkate alması çağrısında bulunuldu. Birlik, alınan tedbirlere uyulması halinde ve hastalığın özellikleri göz önünde bulundurulduğunda, insan sağlığı açısından yerli et ve süt ürünü tüketiminde risk olmadığını, bu konuda herhangi bir çekincelerinin bulunmadığını kamuoyuna duyurdu.

Açıklamanın tamamı şöyle:

'ŞAP KIBRIS’TA

2025 yılı Ocak ayında Avrupa’da bazı ülkelerde görülen, yıl ortasından bugüne kadarki süreçte Türkiye’de ağır ekonomik zarara yol açan Şap Hastalığı, Veteriner Dairesine gelen ihbar sonucu Boğaziçi köyünde tespit edilmiştir.

HASTALIK ETKENİ

Şap hastalığı, çift tırnaklı hayvanların akut seyirli, çok bulaşıcı ve hızlı yayılıma sahip,viral bir enfeksiyonudur. Hastalığın bulaşma oranı yüksek olup, bu oran hassas hayvan topluluklarında %100'e kadar ulaşabilmekte, bu nedenle ekonomik yönden büyük önem taşımaktadır.

Hastalık etkeni olan virüs, ısıya dayanıksız olup 37OC'de 12 saatte, 60-65OC de yarım saatte, 85OC de ise birkaç dakikada etkisiz hale gelmektedir. Ancak düşük derecelerde ve ani donma ve çözülmelere karşı oldukça dayanıklıdır. Enfekte karkaslarda +4OC de 24-48 saatte etkisiz hale gelmektedir. Virüs ayrıca hayvan yapağısında, deri üzerinde, balyada, yem yemi tanelerinde, toprakta, 25 haftaya kadar değişken sürelerde bulaşma yeteneğini devam ettirmektedir. Kimyasal etkenlere dayanıksız olan virüs, kısa süre içinde inaktive olabilmektedir.

YAYILMA

Hastalığın en belirgin yayılma yolu havada bulunan virüsün solunum sistemi ile alınmasıyla olmaktadır. Enfekte veya kuluçka dönemindeki hayvanlar; solunum, deri, ağız ve burun akıntısı, süt ve sperma ile virüsü saçmaktadır. Hastalık ayrıca etkenle temas eden hayvan ürünleri, araç ve aletler, insan, yabani hayvanlar, kuşlar, rüzgâr ve nakil araçları ile de bulaşabilmektedir.

Büyükbaş hayvanlarda gelişen ilk klinik bulgular; ateş, iştahsızlık, depresyon ve süt veriminde düşmedir. Ardından 24 saat içerisinde salya akışı başlaması ve dil-dişetinde su dolu kesecik şeklinde veziküller şekillenmektedir. Aynı lezyonlara sonrasında ayak tırnakları arasında, meme derisinde, ağız ve burun mukozasında rastlanabilir. Bu veziküllerin yırtılması ile geniş ülseratif yaralar şekillenebilir. Dildeki lezyonların genellikle birkaç günde iyileşmesine karşın, ayaklardaki ve burun bölgesindeki lezyonlar çoğunlukla ikincil bakteriyel enfeksiyonlara maruz kalırlar ki solunum sistemi problemleri ve meme ağrısı (mastitis) görülebilir.

Koyun ve keçilerde hastalık daha hafif seyirli olup, koyunlarda genellikle topallık ile karakterizedir ve topallık süreklilik gösterir. Ağızdaki lezyonlar sığırlardaki lezyonlardan daha küçük ve daha kısa sürelidir. Genellikle hastalığın yol açtığı ekonomik kayıplar sığırlarınkinden daha düşüktür.

Şap Hastalığının ölüm oranı düşük olmakla birlikte, genç hayvanlarda ölümle sonuçlanan myokarditis olguları görülebilir. Hastalığın bulaşma oranı ise yüksek olurken, et ve süt verimlerindeki hızlı düşüşe bağlı ekonomik kayıplar büyük önem taşımaktadır.

TANI

Hastalıkta kesin tanı, görülen ve yorumlanan lezyonlar ile virolojik ve serolojik testler ile yapılmaktadır.

ÜLKEMİZDEKİ SÜREÇ

Veteriner Dairesi personellerinin hastalık şüpheli vakaya giderek klinik muayene ve numune toplama işlemlerini yapmasının ardından veteriner dairesi viroloji laboratuvarının 5 saat içinde Şap hastalığı teşhisini koyması ile süreç hızlıca başlatıldı.

Hastalığın Veteriner Dairesi tarafından teşhis edildiği ilk andan itibaren geçen 24 saat içinde Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde birliğimizin yönetim kurulu üyeleri, ilgili resmi ve serbest Veteriner Hekim meslektaşlarımızın ve ilgili alanda uzman Veteriner Hekim Danışmanlar ile hızlı bir değerlendirme yapılarak, karantina, aşılama, dezenfeksiyon, hem çiftlik hem bireysel biyogüvenlik önlemleri, hayvan kesimleri ve hayvan hareketleri kontrol ve kısıtlamaları için gerekli tüm önlemlerin alınması ve uygulanması kararı alınmıştır.

İlerleyen süreçte Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ve Veteriner Dairesinin aldığı önlemlere ve uygulama şekillerine en başta Veteriner Hekimlerin, hayvancılık işletmesi sahiplerinin ve çalışanlarının, canlı hayvan taşıyıcılarının, çiftliklerden süt taşıyan kişilerin, çiftliklere yem ve yem hammaddesi taşıyan kişilerin, özel, belediye ve resmi kurumların dezenfeksiyon faaliyeti yürüten personellerinin titizlikle uyması gerektiğini vurgulamak isteriz.

ÜLKEMİZDE ALINAN VE ALINMASI GEREKLİ ÖNLEMLER

Veteriner Dairesi koordinasyonunda hastalık çıkan işletmenin bulunduğu köyden damızlık ve kasaplık canlı hayvan hareketleri durdurulmuş, karantina tedbirleri kapsamında insan ve hayvansal ürün hareketlerinin kontrollü bir şekilde yapılması sağlanmıştır.
Ülke çapında tüm büyükbaş ve küçükbaş damızlık hayvan hareketleri en az 1 ay boyunca durdurulmalı, tüm üretici ve canlı hayvan taşıyıcılarının bu kurallara uyması sağlanmalıdır.
Kasaplık hayvan hareketleri işletmelerden doğruca mezbahaya gidecek şekilde sağlanmalı ve tüm canlı hayvan taşıyıcılarının bu taşıma kurallarına ve dezenfeksiyon kurallarına uyması sağlanmalıdır.
Mezbahalar, hayvancılık işletmeleri ve süt ürünü üretim tesislerinin girişleri ile bölge belediyelerinin Veteriner Dairesinin belirlemiş olduğu güzergahlar üzerinde dezenfeksiyon istasyonları kurması ve canlı hayvan ve hayvansal ürün taşıyan her aracın dezenfekte edilerek belgelendirilmesi sağlanmalıdır.
Yem fabrikaları ve süt ürünü üretim tesisleri girişlerinde, tesise giren ve çıkan tüm araçlar için dezenfeksiyon istasyonları kurulmalıdır.
Hayvancılık işletmelerine girişlerde ve çıkışlarda tüm personellerin hijyen kurallarına uymaları ve dezenfeksiyon işlemlerini yapmaları ve mümkün olduğunca gereksiz insan hareketi ile ilgisiz kişilerin işletmelere giriş ve çıkışlarının engellenmesi gerekmektedir.
Polis Genel Müdürlüğü Trafik Şubesinin yollarda, canlı hayvan, hayvansal ürün, yem ve yem hammaddesi taşıyan araçları denetlemesi sağlanmalı, tespit edilen aykırılıklara karşı idari önlem ve para cezası şahıs ayrımı yapmadan uygulanmalıdır.
Hayvancılık işletmelerinde, hastalıktan şüphelenildiği anda zaman kaybetmeden ilgili Kaza Veteriner Dairesine bilgi verilmesi gerekmektedir.
Tüm hayvancılık işletmelerinde ölen hayvanların hiçbir surette insan, hayvan ve çevre sağlığını tehlikeye atmayacak şekilde bertarafının sağlanması için üreticilerin ilgili bölge belediyelerine başvurmaları gerekmektedir.
Hayvancılık işletmelerinde hastalıktan şüphelenildiği anda ilgili hayvanların sağlıklı hayvanlardan ayrı bölümlerde izole edilerek barındırılması sağlanmalıdır.
Veteriner Dairesinden ruhsatlı mezbahalar dışında kalan kötü kondisyonlu ve gayri hijyenik şartlarda hayvan kesimi yapılan mezbahaların ivedi bir şekilde kalıcı olarak kapatılarak, kalan mezbahalar üzerinde Veteriner Dairesinin daha etkin bir denetim ve kontrol mekanizmasının kurulması sağlanmalıdır.
Süt işleyen ürün üretim tesislerine ulaşan tüm sütlerin 72OC’de 15sn boyunca pastörizasyon işlemine tabii tutulduktan sonra işleme alınması gerekmektedir.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığının açıklamış olduğu aşılama prosedürüne tüm hayvancıların uyması sağlanmalı, bu süreçte ilgili tüm resmi ve özel paydaşların sürece olumlu katkı koyması sağlanmalıdır.
Hastalık ile ilgili en sağlıklı bilginin Serbest ve Resmi Veteriner Hekimler ile Resmi Makamlar tarafından sağlanabileceği unutulmamalı, konu hakkında bilgisiz kişi ve kurumların söylemlerine hiçbir surette güvenilmemeli ve inanılmamalıdır.
Son olarak tüm kamuoyuna çağrımız;

Halkı paniğe sürükleyici haber ve paylaşımlara kulak asmadan, ilgi konuda yetkili ve sorumlu Resmi makam ve yetkili meslek grubu olarak Kıbrıs Türk Veteriner Hekimler Birliğinin yaptığı çağrılara ve duyurulara güvenilmesi gerektiğidir.

Kıbrıs Türk Veteriner Hekimler Birliği olarak; alınan tedbirlere uyulması durumunda ve sadece hayvancılık sektöründe ağır ekonomik zarara yol açabilecek Şap Hastalığının özellikleri göz önünde bulundurulduğunda, halkımızın insan sağlığı açısından yerli et ve süt ürünü tüketmesinde risk olmadığını beyan etmekten, ülkemizde ilgili konuda yetkili meslek grubu olarak hiçbir çekince duymadığımızı tüm kamuoyuna bildiririz.'

Bu haber 13 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER